BRÜKSEL (AA) - Akdeniz için Birlik Parlamenter Asamblesi (AİBPA) Türk heyeti, İsrail’in, Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü ve çoğunluğunu çocuklar ile kadınların oluşturduğu sivil kayıplara yol açan "katliamları" uluslararası kamuoyu önünde çarpıttığına dikkati çekerek, gerçeklerin dile getirilmesi ve uluslararası toplumun barışın sağlanmasında yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı.

AİBPA Türk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu, AİBPA Ekonomi Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım ile MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal, Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'nda (AP) düzenlenen AİBPA Siyasi Komite Toplantısı'na katıldı.

Heyet, toplantının ardından AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Cevizoğlu, toplantının ana gündemini Akdeniz'in iki kıyısı arasındaki göç politikaları ve parlamenter diplomasinin Orta Doğu'nun geleceği için yapabilecekleri konularının oluşturduğunu belirterek, göç kriziyle alakalı yapılan tartışmalarda Türkiye'nin 4 milyon göçmen ve sığınmacıya ev sahipliği yaptığını vurguladıklarını söyledi.

Türkiye'nin insani ve güvenlik odaklı bir göç yönetimine sahip olduğuna dikkati çektiklerini dile getiren Cevizoğlu, ayrıca gönüllü geri dönüşler konusundaki teşvikleri anlattıklarını ifade etti.

Cevizoğlu, toplantıda yük paylaşımındaki adaletsizliğe de dikkati çektiklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Milyonlarca insanın yükünü Türkiye taşırken gelişmiş ülkelerin bu sorumluluğu paylaşmaktan kaçındıklarını vurguladık. Avrupalılar nedense bu Türkiye'nin göç ve mülteci konusundaki, göçmenler ve mülteci konusundaki yükünü paylaşmıyor. Biz buna gösterişçi duyarlılık diyoruz yani Batı’nın gelişmiş ülkeleri gösterişe yönelik bir duyarlılık sergiliyor, samimi bir duyarlılıkları yok. Duyarlıymış gibi yaparak aslında bu konuyu duyarsızlaştırıyorlar."

Toplantıya İsrail'den katılan milletvekillinin Gazze'ye süren saldırılara karşı ülkesinin propagandasını yaptığını belirten Cevizoğlu, "Sanki orada katledilenler Filistinliler, Gazzeliler, çocuklar, kadınlar değilmiş de İsraillilermiş gibi bir propaganda yaptı ama pek çok parlamenter ve bizler de bu gerçeğin tam ters olduğunu vurguladık." diye konuştu.

Cevizoğlu İsrail milletvekilinin tavrını, "Parlamenter diplomasi yerine yalan diplomasisini gerçeklik gibi göstermeye çalışıyorlar. Bütün dünyanın gözü önünde Filistin ve Gazze'deki katliamları, kendi yaptıklarını kendilerine yapılmış gibi tersine çevirerek gösteriyorlar. Bu gerçeği bizim sürekli olarak vurgulamamız gerekiyor." sözleriyle eleştirdi.

- "Parlamenterlerin Gazze'de çok daha yapıcı rol oynaması gerek"

Şamil Ayrım, toplantıda göç yönetimine ilişkin 17 maddelik tavsiye kararlarının yer aldığı bir metnin tartışıldığını aktararak, bu metnin göçler ve savaşlar olduktan sonra ortaya çıkan durumun nasıl düzenlenebileceği ve sıkıntıların nasıl ortadan kaldırılabileceğine odaklanılmasını eleştirdi.

Ayrım, "Bizim söylediğimiz şey şu oldu: Öncelikle bölgedeki savaşların durması, kalıcı ateşkesin sağlanması, ondan sonra o tedbirleri almak. Şimdi suçsuz insanların öldüğü, 70 binden fazla Filistinli vatandaşın öldüğü bir bölgeden bahsediyoruz. Buradaki hassasiyetimizi bildirdik ve parlamenterler olarak bizlerin bu konuda çok daha yapıcı bir rol alması gerektiğini ifade ettik." ifadelerini kullandı.

Toplantı katılımcılarına "daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu" vurguladıklarını aktaran Ayrım, bunun da parlamenterler aracılığıyla parlamenter diplomasiyle mümkün olduğunu söylediklerini belirtti.

Ayrım, İsrailli milletvekilinin toplantıda yaptığı propagandaya değinerek "Tabii ki herkes barış istiyor, kimse savaş istemiyor ama barışı sağlayacak da araçların olması lazım, bir gücün olması lazım. Bunu biz Türk heyeti olarak en güçlü şekilde ifade ettik. Memnuniyetle şunu gördüm ki bu toplantıda geçmiş toplantılara nazaran (milletvekillerinin) artık Gazze'de, Filistin'de, o bölgede iki devletli bir çözüme yakın olduğunu görüyoruz." dedi.

- "Dünya devletleri Suriyelilerin gönüllü dönüşlerine destek vermeli"

Uysal ise son 14 yılda 70 milyon insanın ülkesini terk etmek zorunda kaldığına işaret ettiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Tabii ki Türk devleti her zamanki gibi 'önce insan' diyerek yardım elini uzattı, kapılarını açtı, gönüllerini açtı ve 10 yılı aşkındır birlikte yaşıyoruz ama Suriyeli dostlarımızın artık gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde ülkelerine dönmeleri ve ülkelerinde de huzur içerisinde yaşamaları için dünya devletlerinin artık destek vermeleri gerektiğini vurguladık. Bu hem dünyanın güvenliği hem de huzur için çok gerekli düşüncesini yansıttık."

Kaynak: AA