POLİTİKA

AK Parti'den 15 Temmuz'da üç şehit veren aileye ziyaret

- Genel Merkez Sosyal Politikalar Başkanlığı Şehit ve Gaziler Komisyon Başkanı Yıldız: - "Acımız derin ve taze, her zaman da diri tutmaya, taze tutmaya devam edeceğiz ki bu ve benzeri girişimler tekrarlanmasın"

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Merkez Sosyal Politikalar Başkanlığı Şehit ve Gaziler Komisyon Başkanı Levent Ali Yıldız, "Acımız derin ve taze, her zaman da diri tutmaya, taze tutmaya devam edeceğiz ki bu ve benzeri girişimler tekrarlanmasın." dedi.

Yıldız başkanlığındaki komisyon, FETÖ'nün darbe girişimine direnirken, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki sivil araçlara atılan bomba sonucu 3 şehit veren Gülşen ailesini ziyaret etti.

15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde yaşanan zaferle Türkiye'nin demokrasiye sahip çıktığını belirten Yıldız, komisyon olarak her zaman şehit ve gazi yakınlarının yanında olduklarını söyledi.

Üç şehit veren Gülşen ailesinden duyduğu gururu dile getiren Yıldız, ailenin "Üç şehit verdik ama ülkemizi kurtardık fedakarlığımız, canımız, malımız hepsi Allah yoluna, bu milletin birliği ve beraberliği yoluna feda olsun." dediğini aktardı.

- "Fedakarlıklarının boşa gitmediğinin farkında"

Tüm şehit ve gazi ailelerinin her zaman mücadeleye hazır bir ruh taşıdığını belirten Yıldız, şunları kaydetti:

"Tüm şehit ve gazi ailelerimiz fedakarlıklarının boşa gitmediğinin farkında, çok ulvi bir amaç için hayatlarını feda ettiklerinin... Biz Müslümanlar olarak inancımız gereği şehitliğin en ulvi makam olduğuna iman etmiş insanlarız. Gazilik de Allah için mücadele etmek anlamına geliyor. Acımız derin ve taze, her zaman da diri tutmaya, taze tutmaya devam edeceğiz ki bu ve benzeri girişimler tekrarlanmasın."

Yaşanan darbe girişiminin demokrasi tarihi üzerinde kara bir leke olarak hafızalarda kalacağını ifade eden Yıldız, Türkiye'de demokrasinin her 10-15 yılda bir hem askeri hem de post-modern darbelerle kesintiye uğratıldığını kaydetti.

- "Ben oğlumu bu millete hediye eyledim"

Levent Ali Yıldız kendisinin de 28 Şubat post-modern darbe girişiminin mağduru olduğunu belirterek, birkaç ay önce bir oğlunu şehit veren bir babanın kendilerine söylediği sözlere ilişkin şunları kaydetti:

"Cenaze namazından sonra şehidimizin babasını ziyarete gittiğimizde moraller bozuk, üzgünüz, hüzünlüyüz. Ben orada Kur'an-ı Kerim tilavetinde bulundum, akabinde bütün başlar eğik iken şehidimizin babası dedi ki, 'Başlarınız niye eğik, kaldırın başlarınızı. Ben şehit babasıyım, başım eğik mi? Ben bu millete bir şehit verdim ama evladım sayesinde bugün teröristlerle bu ülkeyi parçalama emellerine asla ulaşamayacaklar. Kaldırın başlarınızı, dik olsun, hüzünlenmeyin. Ben oğlumu Allah'a sattım. Ben oğlumu bu millete hediye eyledim. Benim yüzüm gülüyor. Sizin de yüzünüz gülsün. Ümit var olun. Allah'ın izniyle bu milleti bölemeyecekler.' Bu şuur oldukça, 20 küsur yaşlarında gencecik fidan gibi oğlunu elleriyle kabre teslim etmiş bir babanın bu şuuru olduğu müddetçe Allah'ın izniyle bir daha ne 15 Temmuz'lar yaşanacaktır ne de hiçbir terör örgütü hain emellerine bu ülkede ulaşamayacaktır."