'AK Parti devleti'

Bu tabiri PKK icat etti ve tedavüle soktu. Bir miktar belirsizlik içerse de, bu tabirde bir gerçeklik var.

Belirsizlik tamlamadaki öncelikten kaynaklanıyor. Belirleyen hangisi: AK Parti mi, yoksa devlet mi? İbareyi, "AK Parti'nin devleti" veya "AK Partili devlet" olarak vuzuha kavuşturmak mümkün. Muhtemelen aynı ibareyi kullanırken CHP'liler adres olarak AK Parti'yi, PKK'lılar ise devleti gösterecektir. Söz konusu olan Türkiye olduğuna göre, devleti merkeze alarak düşünmek doğru olur. PKK, kendi "ulus-devlet"inin peşinde olan, ulusalcı bir hareket. Düşmanını da devleti merkeze alarak ilan etmesi doğal.

Türkiye, tarihî tecrübesi ile "hikmet-i hükümet"in inceliklerine hakkıyla vâkıf nadir ülkelerden biri. Bu incelik, devletin bir şahs-ı manevî gibi kabul edilmesine dayanıyor. Beşer hayatını aşan bir ömre sahip bir canlı şahsiyet. "Ebed-müddet" olarak güçlü ve sağlıklı bir ömür sürmesi şart. Kendi çıkarlarını koruması ve vücuduna hâkim bir varlık olarak başkalarını iradesine ram etmesi lâzım. Hikmet-i hükümet, bu reflekslere ve akla sahip devleti gösteriyor. Devlet kendi çıkarı söz konusu olduğu veya başka bir şeyle çatıştığı zaman, geçici olan her şeyin üstünde kabul ediliyor; insanların, grupların, partilerin ve ideolojilerin.

Diplomasisinde "hikmet-i hükümet"in izleri görülen devletler birkaç tane: Çin, İngiltere, Fransa, Rusya, İran ve tabii Türkiye. Nüfusça ve kültürce Türkiye ve İran'ın yanında yer alması gereken Mısır'ın yakın geçmişi, bu aklın yokluğunun nelere mal olduğunu göstermek için yeterli. Tarih bilenler, devlet aklının sınırlarını tayin ederler. Putin'i anlamak için Deli Petro'ya; Cameron'u kavramak için I. Elizabeth'e uzanmanız gerekir. Ahmedinecat için Nadir Şah'la Şah İsmail arasında bir karar vermesini beklemelisiniz. Çin'in hata yaptığını hiç gören var mı? ABD'nin dev ekonomik gücü ile üstünü örtebildiği fiyaskoları sıralamak bile devlet aklının yokluğuna işaret eder.

Şimdi "AK Parti devleti" lafını, bu tarihsel tecrübenin ucuna yerleştirelim.

AK Parti'yi var eden toplumun dinamikleri. Değişen ve dönüşen toplum kendi temsilcilerini bu parti ile demokratik rekabet ortamına sürmüş oldu. Peki AK Parti'yi iktidarda tutan devletin ihtiyaçları değil mi? Devletin bir şahs-ı manevî olarak varlığı ve çıkarları Türkiye'yi AK Parti'nin yönetmesine ve AK Parti politikalarına bağlı değil mi? Ülkenin çıkarları darbeler dönemini geride bırakmayı gerektiriyordu. AK Parti'ye, Adalet Partisi gibi sınırlı bir iktidarın teslimi yerine, atın dizginlerinin verilmesi bu ihtiyaçtan kaynaklanmıyor mu?

İslâm inancına mal edilen "devletin ve milletin birliği" prensibi, ulus-devletin kendisidir. Devlet aklı bize devlet ile milletin bir olması gerektiğini söylüyor. Devlet vücudun bütünlüğüne, vücudun bütünlüğü devlete muhtaç. Devletin varlık sebebi bizatihi bu ihtiyaç. Bu birliği size temin edecek ideoloji hangisi? Bu soruya elinizdeki alternatifleri tek tek gözden geçirerek cevap verdiğiniz zaman karşınıza AK Parti dışında ne çıkıyor?

Türkiye'nin devlet aklı, yakın vadede bir-kaç büyük kaza geçirdi. Bu sene yüzüncü yılını idrak ettiğimiz Balkan felaketi, bu kazaların en büyüklerinden biridir. Bugün benzer felaket PKK terörü olarak karşımızda. Devlet 90'lı yıllarda sadece hukukun dışına çıkmadı; kendi aklının gereklerine de aykırı davrandı. Kürtlerin bir kısmını devlete zorla düşman ederek, milletin ve devletin birliğine hasar verdi. AK Parti iktidarı devletin beka sorununun en acil çözümü olarak sürüyor. Devlet, kendi toprakları üzerinde meşru egemenliğini AK Parti'nin aldığı oylarla sürdürüyor. Bugün tekleyen bölge politikası, devletin çıkarları içindi. Stratejik derinliği teorik itirazlarla değil, devletin çıkarlarıyla test edebilirsiniz. Dün "sıfır sorun" yerini ateş çemberine bırakırken değişmeyen tek şey Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin âlî çıkarları.

Toplumda yükselen muhafazakârlaşmayı, dindarlaşmayı, hatta bizim uzayan İslâmcılık tartışmasını "devlet ile milletin birliği" gözlüğüyle değerlendirmeyi deneyin.

Türkiye'de bir "AK Parti devleti" egemen durumda. "Devlet-i ebed-müddet" gibi sağlam bir ölçüyü dikkate almazsanız, aktüel siyasette olup bitenleri yanlış değerlendirirsiniz. Hükmeden devlet, AK Parti vasıtasıyla...

(Zaman gazetesinden alınmıştır)