İngiltere’de yaklaşık 4 aydır komada olan ve sağlık durumuyla ilgili tartışmalar nedeniyle dünya gündemine oturan 12 yaşındaki Archie Battersbee, Yüksek Mahkeme’nin dün verdiği karar sonrası solunum desteğinin kapatılması sonucu hayatını kaybetti. İngiltere’de beyin ölümü gerçekleşen 12 yaşındaki Archie’nin 4 aydır verdiği mücadele yaşam destek ünitesini kapatması sonucu sona erdi.
Oğullarının son anlarını hastane yerine bakımevinde geçirilmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) son dakika başvurusu yapan aile, taleplerinin dün akşam reddedilmesiyle tüm yasal yollar tükenmişti.
‘BU ÇOK BARBARCA’
Archie’nin ölümü uluslararası basında da gündem olurken, küçük çocuğun ailesi bugün yaşam destek ünitesinden koparılmadan önceki son anlarını basınla paylaştı. Archie’nin en büyük ağabeyi Tom’un nişanlısı Ella Rose Carter, İngiliz basınına yaptığı açıklamada, “Bir çocuğun son anlarını izlemek kesinlikle korkunç bir şey. Umarız hiçbir aile bizim yaşadıklarımızı yaşamak zorunda kalmaz. Bu çok barbarca.” dedi.
Aile üyeleri, Archie’nin ölmeden önce yüzünün sonra da vücudunun tamamen mavileştiğini de açıkladı.
Öte yandan, bugün de çok sayıda kişi, aileye destek için Royal London Hastane önünde toplanarak Archie için çiçekler bıraktı ve mumlar yaktı.
AİLESİ TÜRKİYE'YE GETİRMEK İSTEMİŞTİ
İngiliz yargısının taleplerini reddetmesine karşın hukuk mücadelesini sürdüren aile, daha önce Türkiye ve Japonya'daki doktorlardan yardım teklifleri aldıklarını söylemişti.
Aile, son olarak da Archie’nin “huzurlu ve hastanenin kaosundan uzak bir bakımevinde hayata veda etmesi” talebiyle Yüksek Mahkeme’ye başvurmuş, ancak bu talep de dün reddedilmişti. Doktorlar, çocuğun beyin ölümünün gerçekleştiğini, hayata dönme umudu olmadığını ve yaşam destek ünitesinden çekilmesi gerektiğini belirterek Archie'yi başka bir yere götürmenin “çok riskli” olduğunu ifade ediyordu.
TİKTOK CHALLANGE KOMAYA SOKTU
12 yaşındaki çocuk, 7 Nisan’da Essex’teki evinde boynuna sarılı bir iple baygın halde bulunmuştu. Ailesi, Archie'nin TikTok'ta katılımcılardan nefeslerini tutmalarını isteyen ‘Blackout’ denemesine katıldığını düşündüklerini söylemişti.
