İnsanların evlerinin derli toplu olduğu, maaşların alındığı, alışverişlerin yapılıp buzdolaplarının ağzına kadar dolduğu bedbereket zamanlarında bir misafir çıka gelmez de, tam tatilden dönüldüğünün gecesi , yada güncel koşturmaların yoğunluğuyla ev işlerinin, yemenin, içmenin, dolayısıyla alışverişin unutulduğu, ve ay sonu maaşın neredeyse tükendiği bütçenin aman kredi kartına el sürmeyelim anlarında aniden çıkagelir misafir…
“Üf yaaa’’ dedirtir bazen . ‘”Yani tam geçen hafta onca alışveriş, kek börek yemek yapmıştım, Allah için kapıyı bir çalan olmadı. Yiyeceklerin bir kısmını çöp kutusuna bile ikram ettim. Şimdi ne edeyim, ne çıkarayım, ne yedireyim ben bu misafirlere’’
Allah Allah sanki gelen bir hafta on gün yememiş, içmemiş. O gün bizde çıkaracak acısını. Tatlısını da yanında getirmiş üstüne üstlük garibim J
Sizde bir güzel acısını çıkartın bunun. Nasıl mı? Biraz kıyma, birazda soğan ekmek, e birazda isot, maksat muhabbet olsun. Gerçi günümüzde öyle kolay mı ekmeğini paylaşmak birileriyle. Devir birikim devri. Yapışmak lazım paraya , pula, mala mülke…Yetmez tapınmak lazım birde. Daha ayakkabılarını soyarken misafir ince hesap yapmak. Gelecek hafta için iadeyi ziyaret plan, programı tasarlamak kafada. Çayın arasında da ‘’haftaya da biz size gelmek istiyorduk’’ düşmüş cümlesi ile hem tarih belirlemiş hem de ne zamandır sizi görmek istiyorduk , çok özlemiştik, bizden önce davranır mısınız biz size gösteririz manasını sokuşturmak Misafir tarafta şey değil ya anlayacaktır zahir.
Çok abartılı gelse de bu diyaloglar gerçekte beş duyu uzuvlarımızla her gün yakın çevremizde şahit olduğumuz, belki kendimizin bile davalı konumuna düştüğü manidar durumlar.
Halbu ki adı üstündedir. Gelen Tanrı misafiridir. Yollayan rızkını da eksik etmemiş, koymuştur çıkınına. Birde kendileri tatlı, yada çiçek getirmişlerse.
Biz yinede yapacağımızı yapalım, hem yorulmayalım, hem zarara uğramayalım J Yapalım misafire şöyle acılı bir dürüm, köpüklü birer bardak da ayran yanına. Görsünler bakalım misafirler anyayı konyayı . Sonra çıkmasınlar günaşırı bizden ‘’ bir maniniz yoksa size geleceğiz dürüme’’
Amannnn varsın gelsinler. Bakarsın çekim yasası bizimde lehimize işler. Misafirin bollukla bereketle geleceğine inandıkça bolluk bereket içinde yüzeriz.
Biz yinede geri kalmayalım yapacağımızdan, acısını çıkaralım bununJ Ama acılı dürümleJ. E bize de yazacak bir şeyler çıksın J Siz de bu arada misafirden güleryüzünüzü, tatlı dilinizi esirgemeyin ki dürümün lezzeti kaynasın arada. Tatlılıksa sohbetiniz olsun efendim.
DÜRÜM
MALZEMELER
250 gr kıyma
5-6 adet lavaş ekmeği
2 dilim bayat kepek ekmeği
1 orta boy kuru soğan
3-4 dal maydonoz
5-6 adet taze soğan yaprağı
1 çay kaşığı acı biber salçası
1 çay kaşığı karabiber
1çaykaşığı kimyon
1 çay kaşığı kekik
1 çay kaşığı tuz
1 yemek kaşığı pul biber
HAZIRLANIŞI
- Köfte yoğurulacak kabın içine soğan rendelenir
- Ekmekler ufalanır
- Maydonoz kıyılır
- Baharat , tuz ve salça ilave edilir.
- İyice yoğurulur.
- İki parmak ende bir karış boyunda köfte şekli verilerek ızgarada pişirilir.
- Bu arada taze soğanlar yıkanır, kurulanır ince ince kıyılır üzerine pul biber serpilir
- Izgarada pişirilen her uzun köfte bir lavaş yaprağına alınır, üzerine pul biber serpilir, dürülür,
- Ayranla servis yapılır.