GENEL

ABD'nin İsrail'in katlettiği vatandaşlarına yönelik tavrı değişmiyor

- Filistin asıllı Kanadalı hukukçu Diana Buttu: - "Ayşenur'un davasında henüz süreci tam olarak görmedik ama bu davanın da Şirin Ebu Akile ve Rachel Corrie'nin davası gibi sonuçlanacağını düşünüyorum. Adalet sağlanmayacak, aileye bir çözüm sunulmayacak ve kimse ölümlerden sorumlu tutulmayacak. Bu olay da diğerleri gibi halının altına süpürülecek" - AA New York muhabiri Şerife Çetin: - "Tüm Amerika vatandaşları pek de eşit değil. İsrail-Amerikan vatandaşı Hersh Goldberg'in öldürülme haberinin ardından ABD yönetiminin tepkisi çok hızlı ve net oldu. Biz de bir diğer Amerikan vatandaşı Ayşenur'un öldürülmesine neden benzer bir tepkinin verilmediğini anlamaya çalışıyoruz"

İSTANBUL (AA) - ZEYNEP ELİF GİRAY ÖNER - Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi'nin, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerlerince katledilmesiyle ilgili sessizliğe gömülen ABD yönetiminin, İsrail tarafından öldürülen vatandaşları konusundaki tavrı tepki çekiyor.

Filistin asıllı Kanadalı hukukçu Diana Buttu, AA New York muhabiri Şerife Çetin ve Eygi'nin Washington Üniversitesinden arkadaşı Amelia Ossorio, AA muhabirine, aktivistin İsrail tarafından katledilmesinin ardından ABD ile Birleşmiş Milletlerin (BM) tutumunu ve hukuki süreci değerlendirdi.

Uluslararası hukuk alanında çalışmalar yapan Buttu, ABD'nin, İsrail güçlerince farklı yıllarda katledilen Rachel Corrie, gazeteci Şirin Ebu Akile ve Ayşenur Ezgi Eygi'nin dava süreçlerinde İsrail'in açıklamalarını kabul edip hiçbir şey yapmadığını belirterek, "Ayşenur'un davasında henüz süreci tam olarak görmedik ama bu davanın da Şirin Ebu Akile ve Rachel Corrie'nin davası gibi sonuçlanacağını düşünüyorum. Adalet sağlanmayacak, aileye bir çözüm sunulmayacak ve kimse ölümlerden sorumlu tutulmayacak. Bu olay da diğerleri gibi halının altına süpürülecek." dedi.

Buttu, ABD'in İsrail'e sunduğu sınırsız desteğe ve yakın ilişkiye dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"İsrail'in ABD olmadan bu soykırımı yapması mümkün olamazdı. Bu finansal ve diplomatik destekle, silah desteğiyle, İsrail'i her durumda koruma şeklinde sağlanıyor. Dahası ABD, İsrail'in yaptıklarını sürekli örtbas ediyor ve İsrail'in hesap vermesini engelliyor. Bu durum sadece bir kez değil her zaman bu şekilde oluyor. Bu destek olmasaydı İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçlar, bu kadar uzun süre devam edemezdi."

Batı medyasının, Eygi'nin katledilmesine yaklaşımını "tam anlamıyla zavallıca" şeklinde niteleyen Buttu, "Bu yaklaşımlar, ABD hükümetinin zihniyetine dair önemli bir noktayı gösteriyor. ABD için Filistinlilerin ve Filistin'i destekleyenlerin yaşamı önemli değil. Batı medyası, büyük oranda Ayşenur'un ABD vatandaşlığını göz ardı edip 'O, aslında bir Türk, bu yüzden önemsiz' gibi bir tavır takındı." diye konuştu.

- "BM'nin gündeminde Ayşenur Ezgi yoktu"

AA muhabiri Çetin, Eygi'nin İsrail tarafından katledilmesini BM'nin gündemine taşımak için çaba sarf ettiklerini dile getirerek, "BM Sözcüsü, konuyla ilgili bilgisinin olmadığını söyledi fakat daha sonra da bir dönüş yapmadı. Akabinde konuyu tekrar gündeme getirmeye çalıştık. Sözcü, sormam üzerine 'Biz, zaten bunu kınadık.' diyerek geçiştirmeye çalıştı. Biz, AA olarak en başından beri kınama açıklamasını bekliyorduk ancak maalesef BM tarafından sadece genel bir açıklama yapıldı." ifadelerini kullandı.

ABD'nin kendi vatandaşlarına yönelik çifte standart uyguladığına işaret eden Çetin, "Gördüğümüz kadarıyla tüm Amerika vatandaşları pek de eşit değil. Hatırlarsanız, İsrail-Amerikan vatandaşı Hersh Goldberg'in öldürülme haberinin ardından ABD yönetiminin tepkisi çok hızlı ve net oldu. Biz de bir diğer Amerikan vatandaşı Ayşenur'un öldürülmesine neden benzer bir tepkinin verilmediğini anlamaya çalışıyoruz. Sorgulamaya devam ettik ancak ufak ufak dönüşler alabildik." şeklinde konuştu.

- "İsrail, 20 yıl sonra yine aynı cinayeti işliyor"

Eygi'nin Washington Üniversitesinden arkadaşı Amelia Ossorio, aktivistle anılarına değinerek, şunları dile getirdi:

"(Eygi'yle) Son konuştuğumuzda İsrail'in Filistin topraklarında yaşattığı bu trajediye sadece seyirci kaldığımızdan bahsederken duygusallaştı ama yine de umut doluydu. Oraya yardım etmek için gitti ve başına gelenler buydu. Ayşenur'un ölümünden ve bu derece soykırıma tanık olduktan sonra bir daha aynı insan olarak kalamayacağım. Ayşenur çok cesurdu, hepimizden daha cesur. O, masum insanlar için oradaydı, tıpkı Rachel Corrie gibi. İsrail, 20 yıl sonra aynı cinayeti işliyor, bu büyük bir trajedi. Vergisini ödeyen her Amerikan vatandaşının, İsrail'in yaptığı ihlaller karşısında öfke duyması gerek çünkü İsrail'in işlediği tüm bu soykırım, ABD'nin desteğiyle oluyor."

- İsrail askerlerinin aktivist Eygi'yi katletmesi

İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'da barışçıl bir gösteri sırasında katılımcıların üzerine ateş açmış, Filistinlilere destek amacıyla gösteriye katılan ve ABD vatandaşlığı da bulunan Ayşenur Ezgi Eygi, başından vurularak ağır yaralanmıştı.

Filistinlilere ait hastaneye kaldırılan Eygi, 6 Eylül'de hayatını kaybetmişti. Eygi'nin cenazesi, 14 Eylül'de Aydın'ın Didim ilçesinde toprağa verilmişti.

Eygi, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgaline karşı barışçıl ve sivil yöntemlerle Filistinlilere destek veren Uluslararası Dayanışma Hareketi gönüllüsü insan hakları aktivistiydi.

2003'te İsrail buldozeri tarafından ezilerek öldürülen ABD vatandaşı Rachel Corrie de aynı harekete mensuptu.