ABD Kongre Binasında organize edilen “Kıbrıs Türk Günü” ile ilgili haberleri iftiharla okudum. ABD’de yaşamayan, böylesi bir etkinliğin ne kadar önemli olduğunu tam olarak kavrayamaz. Son derece zordur Rum Lobisin koyduğu engelleri aşmak ve böyle bir sosyal etkinliği hayata geçirmek.
Rum ve Yunanlıların hem güçlü bir lobileri, hem de çok kuvvetli ve sadık yandaşları var ABD Temsilciler Meclisinde. Bırakın KKTC bayrağını asmayı, KKTC’nin veya da Kıbrıslı Türk kelimelerinin kullanılmasını bile önlemişlerdir yıllarca.
Ama çok akıllıca ve dahiyane bir organizasyon bu engelleri aşmayı becerdi ve Amerikalıların kendi dillerinde “Capitol” dedikleri, tam ortasında kubbeli bir kulesi olan beyaz renkli Kongre Binasının eki olan yapıların arasında en önemlisi “Rayburn” binasının Hukuk İşleri Komitesi'ne ait büyük toplantı salonunda “Kıbrıs Türk Günü” düzenlendi.
Binanın girişinde ve salonun içine asılan devasa boyuttaki KKTC Bayrağının, temsil ettiği Kıbrıslı Türklerin tüm gururunu taşıdığını bilmek bile beni son derece gururlandırdı ve mutlu etti.
Benim için önemli olan 230 tane, yerel dilde kendilerine “Legislative Assistant” veya da “Staffer” denilen “Yasa Yapan –Milletvekili- Yardımcı”larının, yani yasa yapabilecek bilgiye sahip ABD Temsilciler Meclisi Üyelerinin (Milletvekillerinin) yardımcılarının Kıbrıs Türk Günü’ne katılmış olması. Zaten Kasım ayında yapılacak olan seçimden dolayı Kongre kapanmak üzere ve Temsilciler de yani Amerikan Milletvekilleri de kendi seçim bölgelerinde. Bu nedenle de “Yasa Yapan Yardımcılar”ın da bu günlerde başı rahat. Başka zaman olsa değil 230’u, ikisi bile iş yoğunluğundan katılamazdı böylesi bir etkinliğe…
Amerikan Milletvekilleri (Temsilciler), genelde konuları bilmezler. Bilgiyi hazırlayıp masalarına koyan veya da kendilerine sözlü olarak anlatan işte bu “Yardımcılar”dır. Bu nedenle de bu “Yardımcı”lar Amerikan Milletvekilleri kadar önemli ve etkindirler yasalar ve takip edilecek konular üzerinde.
“Kıbrıslı Türkler”in varlığı ve sıkıntılarının Rumların tüm engelleme girişimlerine rağmen, çok dahiyane bir organizasyonla KKTC’nin dolu dolu tarihi, hellim peyniri, yemeklerimiz ve Türk kahvemizle, güzel ve hoş bir ortamda bu “Yardımcı”lara aktarılabilme kapısı oluşturuldu. Bu gün değilse yarın, yarın değilse öbür gün, “bir kahvenin kırk yıl hatırı var” sözümüze uygun olarak sorunlarımız, isteklerimiz, beklentilerimiz ve sıkıntılarımız bu “Yardımcı”lara aktarılacak.
Böylesi ileriye dönük getirileri olacak ve başarılı bir etkinliği organize eden, katkı koyan, eyleme haline dönüştüren başta KKTC Washington Temsilciliğimiz olmak üzere emekleri geçen ABD’deki etkin ve başı çeken Türk Amerikan kuruluşları olan, Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi’ni (ATAA), Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu’nu (TADF), Türk Amerikan Toplum Merkezi’ni (TACC), Washington Amerikan Türk Derneği’ni (ATA-DC), Maryland Amerikan Türk Derneği’ni (MATA), “Gezici Türk Kahve Evi”ni ve Kuzey Kıbrıs Kültür Derneği’ni kutlar, teşekkürlerimi/ şükranlarımı sunarım.
Özellikle de etkinliğe gelen her bir konukla tek tek ilgilenen ve bilgi veren pırıl pırıl 10 gencimizi de kutlarım. Gösterdikleri performans olağanüstüydü.
Bunun semeresini yıllar içinde fazlası ile alacağımız kesin. Zira uluslararası politikada “Lobicilik” çok önemli. Doğru yapabilirseniz kendi düşünce ve haklılığınızı rahatça aktarıp, size ait olmayan ortamlarda kazanım elde edebilecek şekilde savundurabiliyorsunuz.
Özellikle Temsilcimiz Ahmet Erdengiz dostumun “Etkinliğe katılan konukların önemli bir bölümü ile ilk kez temas kurduk. Kıbrıs Türkleri hakkında ilk kez bilgi aldılar, varlığını öğrendiler. Dolayısıyla bizim açımızdan, gelecek Kongre döneminde ziyaret edebileceğimiz, Kıbrıs konusunu anlatabileceğimiz yeni dostlar kazanmış olduk. Bu açıdan bizim için çok önemli bir gündü” şeklindeki sözleri, aslında başarının boyutunu çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor.
Eminim seneye çok daha görkemli bir organizasyonla karşılaşacağız.