Geçenlerde twitter\'da \"4+4+4\"e hem CHP, hem BDP, hem MHP, hem de KESK karşıymış, o halde kesin iyi bir şeydir\" mealine gelebilecek bir cümle okudum; bir yandan gülümserken, bir yandan da bu cümlenin hem son derece komik, hem de olabildiğince acımasız olduğunu düşündüm...
İçinde alay da var, \'humour\' da; umutsuzluk da var ve her başarılı tespit gibi bam teline dokunma da... Dolayısıyla saf gerçeklik kadar acımasız..
Gelgelelim, kamuoyunun karşısına bir sözünüz, bir sesiniz, bir talebiniz ve bir yol haritanız olduğunu iddia ederek çıkıp; iddianızın içini doldurmak yerine kayıkçı kavgalarına tutuşuyor, bu kavgalar üzerinden \'görüntü verme\'ye ve \'poz kesme\'ye duruyorsanız; geçmişte yaşayan her varlık gibi bugüne ve yarına dair tek bir sözünüzün olmadığını, hiç de saklama ihtiyacı duymadığınız \"nerede o eski imtiyazlı günler\" hayaliyle işaretliyor, bunu bir de arkaik ezberlerinizle şeddeliyorsanız, acımasızlığa da, eğlenilmeye de, kendinizi açık hale getirmişsiniz demektir.
Bundan kelli, alaycı vatandaşın twitter bombalarına da, sizden umudu keserek kendini gülmeye vurmuş seçmeninizin sitemlerine de, gazete köşesinden memlekete bakan yazarın eleştirilerine de kızma istihkakını kaybettiniz, demektir. Siz artık size oy verenlerin üzüntüsü, vermeyenlerin eğlencesi, seyirliğisiniz...
Aslında CHP ve özellikle MHP\'yle ilgili o acımasızlığa ortak olmayı hiç istemiyorum.
Ama yani el insaf, CHP\'nin grup toplantısını siyaset tarihinde ilk kez olarak Cumhuriyet Mitingleri\'yle hatırlanan Tandoğan Meydanı\'na taşıması, üstelik ne o meydana hedeflediği kadar vatandaşı, ne de 4+4+4\'e karşı tek bir tutarlı ve anlamlı cümleyi bir araya getirebilmesinin ciddiye alınır bir tarafı var mı?
Kırmızı dipli mumla arasak, CHP\'nin, 28 Şubat ürünü olan ve milyonlarca insanın hayatını karartan bir yasanın değiştirilmemesi için Tandoğan şovlarına çıkmasını iyiye yoracak tek bir done bulabilir miyiz? Darbe kalıntısı bir yasayı açıktan savunamayıp, türbülans yapmaya kalkışmanın, üstelik tüm Türkiye bunun darbe yasası olduğunu bal gibi bilirken, kafayı kuma gömmekten öte bir açıklaması bulunabilir mi? Bir kişinin gerçeklik duygusunu kaybetmesi anlaşılır da, koca koca adamların dahil olduğu siyasi bir topluluğun kafayı sıyırmış gibi davranmasının açıklaması nedir?
Nedir kuzum yani bu madara olmalara doymama halleri?
Bu tasarıda evde eğitimin sadece özel durumu olanlar ve özürlü öğrenciler için geçerli olduğunu bilmemezlikten gelerek \"kızları eve gönderecekler?\" sakızını çiğnemeye devam etmek, o meydana topladıkları – bir rivayete göre 20, en fazla 30 bin - kalpaklı cumhuriyet sevdalısını tatmin edebilir de, CHP bunun yalan olduğunu bilen milyonlarca insana seçim döneminde ne diyecek? Ne dediniz, birkaç çarşaflıya rozet mi takacak?
Ey CHP, ebeveynleri tarafından ancak başörtülü olmak kaydıyla eğitim almasına izin verildiği için 8 yıllık kesintisiz eğitimle İmam Hatiplerin orta kısımları kapatılınca, kaderi evde oturup dantel örmeye fikslenen milyonlarca kız, \"eve gönderilmiş olmamış mıydı?\" Yeni tasarı elbette eleştirilebilir, ama eski tasarının kalmasını \"kızları eve gönderecekler\" diskuru üzerinden savunmak; yalancılıktır, bilesiniz.
\"Ya bizim istediğimiz şekilde okusunlar ya da evde otursunlar\" diyen çünkü, bugün tartışılan tasarı değil, tam da sizin değiştirilmemesi için kırk takla attığınız 8 yıllık kesintisiz yasasıydı çünkü. Bizi yemeyiniz.
MHP\'ye gelince; 8 yıllık kesintisizin aynen kalmasını savunmayı seçmenine ve tabanına nasıl açıklayacak, merak ediyorum. 12 Eylül referandumunda aldığı pozisyonun açıklamasını hala yapamamış MHP\'nin bu riski almasına değer miydi? Sanmam.
Ve BDP; \"çarşı her şeye karşı\" tavrı iyidir de, sözkonusu Güneydoğu\'da erken yaşta evlendirilen kızların talihini değiştirmek olduğunda biraz esnetilebilirdi. Yine olmadı, BDP yine yanlışa saptı.
KESK. Elbette eylem yapmalı, yasanın eksiklerini eleştirmeli, önerisini ortaya koymalı, bu noktada bir ihtilaf yok. Ama zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılıyor olmasının hakkını teslim edin bari. Sözkonusu eğitimse ideolojinin teferruat olduğunu size söylemediler mi?
Manzara hazin tabi, argümanlar tutarsız, tezler mantık örgüsünden yoksun, niyetler kötü, söylemler köhne... İnsanda acı acı gülme hissi uyandıracak, \"Bunlar karşıysa 4+4+4 kesin iyi bir şeydir\" noktasına getirecek denli hem de...
(Yeni Şafak)