Son günlerde İngiliz Parlamentosu yoğun bir ekonomik gündem ile çalışmalarını sürdürürken birden bire ortaya mevduatlarının bir kısmına elkonulması gündeme gelen bir gurup İngiliz vatandaşının sorunu çıktı.
Hikaye ne idi?
Doğu Akdenizde bir ada vardı ve etrafındaki denizlerde son dönemlerde bolca petrol ve doğal gaz olduğu haberleri gelmeye başlamıştı. Ve o adanın güneyindeki yönetimin kendi bölgesindeki bankalarda bulunan mevduatların bir kısmına “Kurtuluş Vergisi” adı altında bir vergi salması gündeme geldi. Ve ayni ülkede yaşayan 60000 (Atmış bin) İngiliz vatandaşının yıllardır biriktirdiği mevduatlarındanda bu verginin kesilmesi gündeme geldi. Bunun yanında ayni coğrafyadaki İngiliz askeri üslerinde görev yapan 3000-3500 Askeri eleman ve ailelerinin mevduatlarınada vergi salınacaktı. Ancak İngiliz Hükümeti doğru bir düşünce tarzıyla askeri görevlilerin kayıplarının karşılanacağını söyledi. Bu kişiler kendi istekleri dışında resmi tayin ile bu bölgede bulunuyorlar, dolayısıyla kendi istekleriyle bu bankalara para yatırmadılar. Ayrıca onların alıştıkları sistemde evde para tutmak çok sakıncalı! Oysa başlarına bu problemin geldiği yerde yaşayanlar paralarını evde saklayarak her türlü vergi denetimindende kaçarlar.
Doğu Akdenizdeki sorunlar hiç bitmedi, bundan sonrada bitmeyecek. Kıbrıs adasına gelirsek, yaklaşık 39 yıldır Doğu (Rusya ve Çin) ve Batı (AB ve ABD) dünyasını kimi zaman din kardeşiyiz diye kandıran kimi zaman komünistim diyerek inandıran ve bu yoldan gelir sağlayıp yüksek refah seviyesine ulaşan Kıbrıs Rum kesimi artık yolun sonuna(mı) geldi?
Çeşitli siyasi kararlar yüzünden her iki kanadın kolladığı, haketmedikleri halde her iki kanadın arkasında durup şımarttığı bir hayat yaşadılar. Buna birde Sovyetler birliğinin dağılması sonrasında bu bölgelerde kazanılan paraların Batı bankalarına entegre edilmesinin yarattığı Gri zenginlik eklenince, Kıbrıslı Rumlar harvurup harman savurmaya başladılar. 2007 yılında Dünya ekonomisinin küçülmesi sonrasında kimse tedbir alma ihtiyacı hissetmedi, zira onlar AB üyesi olmanın sarhoşluğunu yaşamaktan çok mutluydular. Sonunda sıkıntılar kapıya dayandı, geçen yıldan beri uzatmaları oynuyorlar.
AB diğer ortaklarına yaptığı gibi Kıbrıs Rum kesiminede ekonomik yardım yapacak ancak bugüne kadar görülmedik bir isteği oldu; Sende bankalarındaki mevduattan %9.9 vergi kes denildi. Hatta önce tek yönlü bir işlem olarak düşünülen vergi sonradan devlet tahviliyle borçlanmaya bile dönüştürüldü. Kıbrıs Rum kesiminin ekonomisini acil kurtarma paketinin bedeli yaklaşık 18 milyar Euro dur. Avrupa Birliği için bu miktar sorun değildir. Sorun hakedilmeyen paraların tüketilerek bir hayat sürdürülmüş olmasıdır. Birde Gri paraların yarattığı kayıp kısımlarının AB tarafından ödenecek olmasıdır. Buda Rusyadan geldiği söylenen varlıkların kayıplarının şimdi Alman, İngiliz, Fransız vatandaşların vergileriyle ödenmesi anlamına geliyor. Bir bakımdan AB, kurtarma paketine Kıbrıs Rum kesimi insanlarınında ortak olmasını istemekte çok haklı. Zira yardımı aldıktan sonra Rumlar gene bildiklerini okumaya ve diledikleri gibi bol kepçeden harcamaya devam edecekler. Ancak acıya ortak olurlarsa disiplin olma şansları var. Bunun yolunuda kendileri bulmak zorunda.
Rum kesiminde seçimler yeni bitti. Seçilen kişi bin pişman. Bütün ertelenmiş problemler birikti şimdi çözüm bekliyor. Ancak Rum kesimi AB nin önerilerini hiç ciddiye almıyor. Çünkü büyük abisi Rusya kendisine her konuda göz kırpıyor. Belki yardımda eder. Ancak Kıbrıs Rumu AB nin dayattığı mevduattan vergi kesintisi yasasını reddettiği için artık AB nin bu rüyadan uyanması gerekir.
Son yıllarda global ekonomik krizi atlatmaya çalışan toplumlar çeşitli fedakarlıklar yaparak sorunlarını acilen çözmeye çalışıyor. Bugün Kıbrıs Rum tarafının yasayı red ederek aldığı karar AB için çok önemli bir yol ayrımını işaret ediyor. Bundan sonra ortak olan ihtiyaçlı devlet önerileri dinlemeden sadece yardımı isteyecek veyahutta AB Rum tarafına gerekli yaptırımı uygulayacak. Tabiğki abisi desteklerken Ruma ceza vermek zor! Ayrıca Doğu Akdenizdeki Hidrokarbon yataklarının getireceği zenginlik hayali! Hepsi birden ağır bir yük olarak AB nin sırtına biniverdi.
Önümüzdeki günler sıkıntıyla geçeceğe benziyor. Birçok AB üyesi ülkenin milli meclisi bugünden itibaren Rumların verdiği kararla artan sıkıntıları çözmek için çalışacak.
Yakında mantıksal çözümler zinciri!