GENEL

16. Geleneksel Küresel İletişim Derneği Konferansı'nda "medya psikolojisi" konuşuldu

İSTANBUL/ANKARA (AA) - Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinin ev sahipliğinde, Küresel İletişim Derneğince düzenlenen "İletişimin Geleceği: Vaatler ve Sorunlar" başlıklı 16. Geleneksel Küresel İletişim Derneği Konferansı'nda "Medya Psikolojisi ve Temsil" başlıklı panel yapıldı.

Panelde konuşan ABD Purdue Üniversitesinden Burton Lee Artz, Associated Press (AP) haber ajansının 94 ülkede 235 ofisinin bulunduğunu belirterek, günde 4 milyar insanın AP haberlerini gördüğünü ifade etti.

Reuters ve Fransız haber ajansı AFP'nin de küresel haber ajansları olduğunu kaydeden Artz, "Ticari medya, haberleri şekillendiriyor ve onların haberleri şekillendirişi bizi etkiliyor. Öncelikle haberleri hükümetleri ve kurumsal güçleri desteklemek için şekillendiriyorlar." dedi.

Artz, birçok medya kuruluşunun bu şekilde çalıştığını aktararak, "Örneğin, İsrail'in Gazze'deki savaşında ABD'ye göre her şey 7 Ekim'de başladı, son 7 ayda Gazze'de 750 bin Filistinliyi yerinden eden ve neredeyse 40 binini öldüren siyonist bir gücün 75 yıllık işgalinden dolayı değil." ifadesini kullandı.

Bağımsız medyanın her ülkedeki sosyal yapılarla, dominant ideoloji, kültür ve normlarla mücadele ettiğine değinen Artz, dünyanın farklı bölgelerinde bulunan çeşitli medya organlarından bahsetti.

- Terör örgütlerinin propagandası

Milli İstihbarat Akademisinden Yenal Göksün da terör örgütü DEAŞ ve medyaya ilişkin sunumunda, DEAŞ'e ilişkin tarihsel süreci anlattı. Göksün, 2015'te kurulan DEAŞ Horasan adlı grubun 2019'dan sonra saldırılarıyla daha fazla duyulmaya başladığını söyledi.

Göksün, bu grubun saldırılarında daha zalim yöntemler kullandığını ve medya sisteminde bu nedenle daha fazla yer aldıklarını aktararak, çalışmasında bu grubun yayımladığı dergi üzerinde propaganda araçlarını incelediğini dile getirdi.

"Horasan'ın Sesi" adlı dergiyle birçok farklı dilde propaganda yapıldığını anlatan Göksün, DEAŞ'ın bu şekilde propaganda faaliyetleri kapsamında birçok bölgeye ulaşmayı ve etki etmeyi hedeflediğini belirtti.

Göksün, DEAŞ denildiğinde akla gelenin medya temsiliyle alakalı olduğuna işaret ederek, örgütün yayınlarının da bu çerçevede kendi ideolojilerini aktarmaya odaklı olduğunu söyledi.

- Giyilebilir teknolojiler

Panelde konuşan Sahra Öztürk de giyilebilir teknolojinin medya psikoloji kapsamındaki değerlendirmesini yaptığı çalışmasından bahsederek, giyilebilir teknolojilerin internete dayalı olduğunu ifade etti.

Kendisinin sunum yaptığı sırada evinde uzaktan çamaşır makinesini çalıştırabileceği teknolojilerin olduğuna işaret eden Öztürk, reklam ve pazarlama sektörlerinin de giyilebilir teknoloji kullanımını artırmaya yönelik bu tür örneklerden yararlandıklarını anlattı.

Öztürk, teknolojik gelişmelerle paralel olarak medya psikolojisinin de incelenmesi gerektiğini kaydetti.

- "Türkiye'ye göçün medya temsili: Tarihsel bir bakış"

ABD'deki Temple Üniversitesinden Sezgi Başak Kavaklı, Boğaziçi Üniversitesinden Doç. Dr. Didar Akar ile birlikte yazdığı "Türkiye'ye göçün medya temsili: Tarihsel bir bakış" yüksek lisans tezindeki çalışmalarını tanıttı.

Kavaklı, 1950 ve 2017 yılları arasında Türkiye'ye göç etmek zorunda bırakılan kişilerin medya temsili üzerindeki etkisinin incelendiğini belirterek, söz konusu analizin bulgularının, göç eden kişilerin medyadaki tanımlarının kanunlardaki tanımlardan farklılık gösterdiğine işaret etti.

- "Türk televizyon reklamlarında Atatürk mitinin yeniden yapılanması"

Nisantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümünden Arş. Gör. Elif Konanç, Yeditepe Üniversitesi Gazetecilik Bölümünden Arş. Gör. Ahmet Necati Gül ve Marmara Üniversitesinden Sefa Barış Gölcü ile yaptıkları "Türk televizyon reklamlarında Atatürk mitinin yeniden yapılanması" konulu çalışmalarını tanıtan bir sunum yaptı.

Konanç, çeşitli firma ve markaların kamuoyunun dikkatini çekerek, ürün pazarlama stratejilerinde Mustafa Kemal Atatürk ile bağ kurmayı amaçladıklarını belirtti.

Ayrıca firmaların reklamları aracılığıyla Atatürk'e atfedilen özellikleri kendilerine aktarmaya çalıştıklarını vurgulayan Konanç, çalışmaları bünyesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı dolayısıyla yayınlanan reklamların Roland Barthes'ın gösterge bilimsel analiz yöntemiyle incelendiğini kaydetti.

- "Çağdaş Türk dizilerinde kadınlığın hegemonik temsilleri"

Marmara Üniversitesinden Busenur Sevim, "Çağdaş Türk dizilerinde kadınlığın hegemonik temsilleri" başlıklı sunum yaptı.

Sevim, Türk televizyon dizilerinde idealize edilen kadın temsilinin, evli, anneliği önceleyen, duygularıyla hareket eden, ataerkil düşünceye uyumlu ve itaatkâr bir kadın olduğunu vurgulayarak, söz konusu temsilin, bu kalıba uymayan kadınları ikincil bir forma ittiğini belirtti.