2 Haziran 1953 tarihinde bugün, bundan 71 yıl önce, havanın bugünkü kadar güzel olmadığı bir gün Cecil Beaton ivedilikle Westminster Manastırı’na çağrıldı ve yüzyılın fotoğraflarından biri olduğu kabul edilen bir fotoğraf çekti. Kraliçe 2.  Elizabeth’in fotoğrafını; Kral 7. Henry’nin şapelciğine doğru…
Beaton tabi saray odalarını tercih ediyordu ve devamında onlar da geldi; Buckingham Sarayı’nın Green Drawing Room’ denilen salonunda da diğer fotoğrafları çekti.

‘Never Seen Before’ sergisinden sanatseverler, fotoğraf tutkunları ve kraliyet takipçileri için bu kıymetli tarihte bahsetmek anlamlı olur kanaatindeyim. Hakikaten daha önce görülmemiş fotoğraflar var.
Birkaç hoş bakış için… Buyurunuz…


Biz doğduk doğalı Queen’s Gallery olarak bildiğimiz ama artık King’s Gallery olan sergi soloncuklarında; Buckingham Sarayı’nın yan girişinde…

Bu serginin en önemli şahsiyeti fotoğraf sanatçısı Cecil Beaton’dan sonra Kraliçe 2. Elizabeth ve onun annesi Kraliçe Elizabeth olmalı bence ama diğer mühim şahıslar da sadelik, kraliyete ait semboller, saray ihtişamı ile beraber fotoğraflandılar.



Cecil Beaton ilk kez Kraliçe Victoria’nın geç yaşındaki kızı Prenses Louise için saraya geldi ama onu ünlendiren poz tabi dönemin moda ikonu, şapka düşkünü, şıklık abidesi ve tabi harcama şampiyonlu Kraliçe Elizabeth’dir, biz onu kızı 2. Elizabeth olarak hükümdar olunca Ana Kraliçe olarak tanıdık, tabi bir de ömrü 100 yılı aşınca daha iyi tanıdık…

Cecil bey, onu Buckingham Sarayı bahçesinde fotoğraflamak için sadece 20 dakikalık bir randevu alınca ve harikulade şeyler ortaya çıkarınca daha da bir ünlendi. Söz konusu 20 dakika da 5 saatten fazla sürdü denir. Dedim ya o güzelliğine düşkün genç bir hanım idi. Günümüzde yaşasaydı sayısız poz verip, en iyiyi yakalamaya çalışıp anı kaçıran zamane gezginlerinden olur muydu acaba?
Yine de en iyiyi bulma çabası, karamsarlığa kapılmaması ve sağlam irade ile poz vermesi de takdir edilesi birşey değil mi? Acaba Cecil kaç tane negatif harcamıştır bu tek pozu yakalayabilmek için…
Tüm bunlar 28 Temmuz 1939 tarihinde oldu ve 2 ay sonra Hitler’in ordusu Polonya’ya girdi ve savaş başladı.

Bence Windsor Kalesi’nde 100 yıllık oyuncak bebek koleksiyonunu hayranlıkla seyrettiğimiz Kraliçe Mary de hoş bir pozda, mutlaka yanına kadar varıp içine girer gibi yapın…
Kendisi küçük obje koleksiyonu ile poz vermiş ki ayrıntılı fark edebilmek için yaklaşmak gerekir.

Kraliçe Elizabeth’in güzeller güzeli kardeşi prenses Margaret ve onun çeşitli yaşlarda çekilmiş fotoğrafları kraliçeyi gölgede bırakacak kadar güzel. Sakın kaçmasın derim.

Gelelim kraliçenin kendisine; ilk kez 16 yaşında savaş devam ederken sanatçıya poz verdi ki bu poz albay rütbesi aldığı zamanı gösterir. İlk kez bir kadın, kraliyetten ve geleceğin hükümdarı olarak.

İlginç bir poz daha var kendilerine ait; kraliçe sadece 20 günlük taze kraliçe iken paranın üzerine basmak için fotoğraf makinesine bakması gerekti….ve bir kadın bir kadını çekti, ilk kez. Sanatçı Wilding, 20 yaşında ilk stüdyosu açan fotoğraf sanatçısıdır. Çektiği kraliçe pozu da para için uygun bulunmayınca fotoğrafçı kız bir kere daha saraya çağrıldı.
Bu defa daha ağır kraliyet mücevherlerinin ağırlığında çekimini yaptı, dersini almıştı.
Royal Mail posta teşkilatı onay verdi böylece, sadelik yakışmaz denilmişti daha önce.

Kraliçenin daha sonra 1968 yılındaki pozu da çok kıymetli.
Cecil Beaton bu poz için der ki; ‘Güneş öğleden sonra şahane parlıyordu ve etrafa ışıltılı olasılıklar hakimdi.’ Bakıp karar vermeniz gerekir.

Bence güzel poz veren bir kadın daha var; Prenses Anne; Atların kadını…
21. yaş gününde gotik tarzının kemerli kapı girişinde verdiği pozlar şahane kabul edildi ve prenses dergi kapağı oldu; VOGUE Dergisi’ne ilk kapak olan kraliyet mensubu, hem de bir yıl arayla iki kere.

Modern zamana ve hepimizin hatırladığı son odaya ve pozlara gelince tabi yine Kraliçe 2. Elizabeth’i, çocuklarını, torunlarını, görürsünüz. İyi iş çıkmış dersiniz. Burada derin bakışlı Kral 3. Charles ve karısının pozları bence çok iyi çekilmiş.
Hele ki Kraliçe Camila’nın kitap okur pozu çok kıymetli.
Kral hava durumu sunmuş olabilir ama kraliçe de ‘Uykudan Önce’ programı ile çocuklara kitap okuyan, körler için sesli kitap projesine katılan bir kitap kurdudur, hatırlanmalı ki okurken verdiği mesaj mühimdir, popüler kültürün parçası olmadığını göstermiyor mu?

Ya üç nesil yan yana duruşuna ne dersiniz?
Böyle bir poz hiç olmadı ve Hugo Burnand tarafından ölümsüzleştirildi. Kral 3. Charles, veliaht prens oğlu ve tahtın bir sonraki varisi torunu ile beraber. Ona da göz atın ki serginin kadın egemen bir sergi olduğu düşünülmesin.

‘Never seen before’ sergisine gitmeli…görmeli…anlatmalı…
Kadınlar mutlaka görmeli,
Erkekler detaylı incelemeli…
Fotoğrafçılık sanatıyla ilgilenenler daha farklı bir nazar atmalı.

Biz gittik ve epeyce şahane bulduk, Cecil Beaton eserleri hakkında yorumda bulunmak ne haddimizi, hayranlıkla seyrettik.
Kraliyet mensupları oldukları için değil yalnızca, başka bir sürü sebepten gitmeli ve bakmalı.

Cecil Beaton sadece Kraliçe Elizabeth’in resmi fotoğrafçısı değildi; son halife Abdülmecit Efendi’nin kızı Hatice Hayriye Ayşe Dürrüşehvar Sultan’ı da fotoğraflamıştı. Hatta büyülendiği kadındır Prenses Dürrüşehvar.
‘Duygulu bakışı ve sükuneti, felsefe, edebiyat sevgisi ve çeşitli yabancı lisanlardaki becerisi dikkatini çekmişti’ denir.

Dediğim gibi; Queens Gallary demeye alıştığımız Kings Gallery bölümünde, Buckingham Sarayı’nda, 6 Ekim 2024 tarihine kadar ve Salı-Çarşamba günleri hariç her gün.
100 yıllık fotoğraf sanatı-sanatçılarıyla…